Aslan senelik izne gidecekmiş, izine gitmeden önce 'hareketlidir, ormanı dolaşıp gelince bana rapor verir' diye düşünüp vekâletini tavşana bırakmış. Bunu tüm hayvanlara e-mail atıp bildirmiş 'Tavşan vekilimdir, ona saygısızlık ederseniz geldiğimde hesabını sorarım' diye yazmış. Tavşan ertesi günü çalımla ormanda dolaşmaya başlamış. Bakmış kurt dereden su içiyor. Yanına yaklaşıp bir parmak atmış. Kurt öfkeyle geriye dönmüş, bakmış ki tavşan, mail aklına gelince lahavle çekip yürümüş. Biraz daha gitmiş, bakmış fil ağaçtan meyve koparıp yiyor. Ona da yaklaşıp bir parmak atmış. Fil ezmek üzere dönmüş bakmış ki tavşan, mail'i de düşünüp vazgeçmiş. Biraz daha gitmiş bakmış ayı kovandan bal yiyor. Gidip bir parmak atmış. Ayı bir hışımla dönüp tavşanı yakalamış, bir güzel ağzını burnunu dağıtmış sonra da sikip bırakmış. Tavşan götünü tutarak yürürken bir yandan söyleniyormuş: "AYI OĞLU AYI, YİNE MAİLLERİNE BAKMAMIŞ".